Kıbrıs Türk Halkı bu coğrafyada varlığı ve özgürlüğü yolunda yıllarca birçok zorluğa göğüs germiş, maruz kaldığı olumsuz şartlardan kurtulmak için yılmadan, usanmadan varlık mücadelesini sürdürmüştür. O zorlu yıllarda verilen onurlu mücadeleler sonucunda, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ‘Garanti ve İttifak Anlaşmaları’ndan doğan hukuki hakkını kullanarak, adada Kıbrıs Türklerinin yok edilmesinin önüne geçmek, can ve mal güvenliğini sağlamak ve bozulan düzeni yeniden tesis etmek amacıyla 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu güne değin aradan geçen 42 yılda bu adada barış ve huzur ortamı korunmakta, Kıbrıs Türk Halkı egemenliğinin ifadesi olan kendi devlet çatısı altında varlığını sürdürmektedir.
Halkımız, büyük bedeller ödenerek elde edilen özgürlüğümüzün devletimizi korumanın güçlendirmenin başlıca görevimiz olduğunun bilincindedir. O nedenle, Kıbrıs’ta neredeyse yarım asırdır devam eden müzakereler sonrası varılacak bir çözümde Kıbrıs Türk Halkı’nın Barış Harekatı sonrasında elde ettiği özgürlük ve egemenlik haklarından ödün vermesi mümkün değildir. Kalıcı bir anlaşma ve çözüme ancak her iki halkın siyasi eşitliği, iki kurucu devletin eşit statüsü, iki kesimlilik ve en önemlisi Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin tüm taraflarca kabul edilmesiyle ulaşılabilir. Geçmişte yaşanan tüm olumsuzluk ve sıkıntılara, yıllardır maruz kalınan tüm ambargo ve izolasyonlara rağmen Kıbrıs Türk Halkı her zaman yapıcı tavrını ve iyimserliğini tüm dünya kamuoyuna kanıtlamıştır.
Bugün gelinen noktada Kıbrıs Türk halkı birçok alanda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Çözümsüzlüğe bağlı yaşanan bir takım engellenmelere ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı olarak AB’ye alınmasıyla ortaya çıkan durumun üzerimizdeki olumsuz etkilerine rağmen, ülkemizi kalkındırmak, devletimizin dünya devletleriyle eşdeğer bir devlet konumuna ulaştırmak ve halkımızı daha refah bir yaşam seviyesine kavuşturmak için tüm gücümüzle çalışmaktayız. Anavatan Türkiye’nin destekleri ile başta ekonomik alanda olmak üzere her alanda ülkemizi kalkındırmaya yönelik çabalarımız artarak devam edecektir.
Kıbrıs Türk Halkı olarak Mutlu Barış Harekatı’nın 42nci yılını, Anavatan Türkiyemize, mensubu olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğumuz Türk milletine karşı girişilen darbe teşebbüsünün yüreğimizde yarattığı burukluk içinde yaşıyoruz.
Egemenliğin kayıtsız şartsız tek sahibi Türk milletinin her tehdit ve tehlike karşısında olduğu gibi bir kez daha tek yürek olarak, birlik, bütünlüğünü pekiştirerek demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkarak bu girişimi çok kısa sürede püskürtmesi ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi ile daha güçlü yoluna devam ediyor olması içimizi rahatlatmıştır.
Yüce Türk Ulusu’nun ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk Halkı her zaman her koşulda Türk Milleti ile duygu bütünlüğü içinde olmuş, öyle olmaya da devam edecektir.
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 42nci Yıldönümünde, başta Anavatan Türkiye olmak üzere, Kıbrıs Türk Halkı’nın bugünlere gelmesinde emek veren herkese teşekkür ederken, bu uğurda can verenleri rahmetle anar, ülkemizde ve bölgemizde barış ve huzur ortamının daima korunması temennisiyle tüm halkımıza sevgi ve saygılarımı sunarım.