Rum Meclisindeki, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması anlamına gelen “ENOSİS” kararlarını unutturmamak, yeni nesillere hatırlatmak adına okullarda kutlanmasına ilişkin karar üreten bağnaz Rum zihniyetin, hiç değişmediğini asla değişmeyeceğini, 1968’den beri sürdürülen müzakerelerin hiçbir sürecinde Kıbrıs’ta iki halkın eşitliğine dayalı federal bir çözüm niyeti taşımadığını sayısız kez vurgulamıştık.
Çözüm iradesi bulunmayan bu zihniyetin gölgesinde sürdürülen müzakerelerin zaman kaybının ötesinde anlam taşımadığına defalarca dikkat çekmiştik.
Kıbrıs Türk Halkını Anavatan Türkiye’den koparma hayallerini gerçekleştirmeye yönelik her türlü düşünce, senaryo ve stratejilerini her platformda hayata geçirmenin yollarını arayan Rum-Yunan ikilisinin en son Crans Montana’da sergilediği olumsuz tutum, başta BM, AB ve tüm taraflarca bir kez daha gözlemlenmiştir.
Kıbrıs müzakerelerinin Crans Montana zirvesinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Rum Lider Anastasiadis’in düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs Türklerine yönelik “Türkiye ile göbek bağlarını kesin, işgal askerlerini gönderin, adada Rumlarla birlikte yaşayabilirsiniz” şeklindeki sözleri büyük olasılıkla başa vuran aşırı sıcakların eseri olmalıdır.
Adada sorunun mimarı, çözümsüzlüğün sebebi olan Rum-Yunan ikilisi de, Rum Lider Anastasiadis de bilmelidir ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Anavatan Türkiye ile ve Kıbrıs Türk Halkının, mensubu olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğu Türk Ulusu ile bağı tarihseldir, asla kopmaz koparılamaz.