Başbakan Ersin Tatar’ın 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı Mesajı
“1Ağustos tarihinin Kıbrıs Türk Halkı’nın varoluş, özgürlük ve Devlet kurma mücadelesinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Kıbrıs Türk Halkı, Rum komşularımızın hala iddia ettikleri gibi bu adada misafir değil tam tersine kendileri gibi bu adanın asıl sahiplerinden biridir.
448 yıl önce bu adada başlayan ulusal varlığımız, adanın 1878 yılında İngiliz idaresine geçmesiyle uzun yıllar boyunca ortadan kaldırılmak istenmiş ama, 1 Ağustos 1958 yılında Anavatan Türkiye’nin tam desteği ile Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) resmen devreye girmesi sonucu başlayan varoluş ve özgürlük mücadelesi ile başarısızlığa uğratılmıştır.
Rumlar, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayallerini gerçekleştirememişse bu halkımız ve onun kurduğu, yaşattığı TMT sayesindedir.
Kıbrıs Türk Halkı 1960’ta bir azınlık olarak değil de kurucu ortak olarak Kıbrıs Cumhuriyeti içinde yer alabilmişse bunda TMT’nin katkısı büyüktür.
21 Aralık 1963’te bizimle birlikte kurulan ortaklık Devleti’ni, adayı Helen yapma hayaliyle, silahlı zoruyla yıkan, bizi Devlet’ten dışlayan Rum fanatizmi karşısında ayakta kalabilmişsek TMT’nin bunda büyük payı vardır.
15 Temmuz 1974’teki Enosis amaçlı faşist Yunan darbesinin ardından Türkiye 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Türk Halkı’nın beklentisi ve çağrısı doğrultusunda adaya çıkarma yaparken başlıca yardımcısı TMT ve mücahit ordumuz idi.
TMT, sadece bir askeri direniş örgütü değil aynı zamanda sosyo-ekonomik ve siyasal görevler de üstlenmiş bir yapı idi.
1974 öncesinde vücuda getirilmiş olan yönetimler TMT sayesinde var olmuştu.
Kısacası, bugün Kıbrıs’ta Helen Devleti içinde azınlık olarak değil de kendi idaremizde güven içinde yaşıyorsak bu halkımızın TMT bünyesinde verdiği mücadele ve Anavatan Türkiye’nin çok değerli katkıları sayesinde olmuştur.
Bu noktadan geri dönüş yoktur. Kimse Kıbrıs Türkü’nü sahte vaatler, süslü laflarla aldatamaz, 1974 öncesi sıkıntıları yeniden yaşamamıza neden olacak bir sürece girmemize yol açacak sözde federal çözüm anlaşmalarını bize yutturmaz.
Kıbrıs’ta Rum Devleti kadar yasal, demokratik bir Türk Devleti vardır.
Halkımız özgürlük ve güvenlik içinde yaşamak , kendi kendini idare etmek istemektedir.
Bu gerçeği kimse göz ardı edemez.
Bizler, Rum komşularımızla bu gerçekten çıkarak işbirliği yapmaya varız.
Eğer samimiyseler, iki Devlet’in özellikle hidrokarbon kaynaklarının aranması, çıkarılması ve pazarlanmasından başlayarak ciddi bir işbirliği içine girmeleri geleceğin birlikte kurulması adına önemli bir başlangıç olabilir.
Aksi takdirde onlar yolunda biz yolumuzda gitmeye devam edeceğiz.
Bu vesile ile bir kez daha Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 43’üncü, efsanevi Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 61’inci ve Kıbrıs’ın fethinin 448’inci yıl dönümü olan 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramımızı bir kez daha candan kutluyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken kahraman gazilerimize şükranlarımızı ifade ediyorum.”